Kadınlar ‘İkinci ergenlik’ diyor: İşte vücudu etkilediği yaş

Menopoza geçiş dönemi olarak tanımlanan perimenopoz, adet döngüsünün düzensizleştiği ve östrojen seviyelerinin dalgalandığı yılları kapsıyor. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre menopoz genellikle 45-55 yaş aralığında gerçekleşiyor. Perimenopoz ise bu sürecin öncesini ifade ediyor.

‘KADINLAR YETERİNCE DESTEKLENMEDİ’

Euronews’te yer alan habere göre; İngiltere Ulusal Sağlık Servisi’ne (NHS) göre bu dönemde sıcak basması, uykusuzluk, anksiyete, beyin sisi, ruh hali değişimleri ve düzensiz adet gibi semptomlar görülüyor. Ancak uzmanlara göre, bu belirtiler uzun süre hafife alınmış ve kadınlar yeterince desteklenmemiş durumda.

Menopoz uzmanı Dr. Louise Newson, her 30 kadından birinin 40 yaşından önce menopoza girdiğini belirtiyor. Aile öyküsü, tıbbi durumlar veya bazı tıbbi tedaviler bu süreci erkene çekebiliyor. Ancak Newson’a göre, perimenopozun hâlâ yeterince araştırılmadığı bir gerçek. Bu durum, kadınların sıklıkla depresyon, fibromiyalji ya da sadece “stres” tanısıyla karşı karşıya kalmasına neden oluyor.

STANDART BİR TESTİ YOK

Teksas’ta yaşayan Amanda, yaşadığı fiziksel ve ruhsal değişimlere rağmen uzun süre bu belirtilerin perimenopozla ilişkili olduğunu anlayamadı. Hormon testleri başlangıçta normal çıksa da, bir yıl sonra yapılan kan tahlilleri, yumurtalık üretiminin düştüğünü gösterdi.

Perimenopoz tanısı için standart bir test olmaması da süreci zorlaştırıyor. Amanda gibi birçok kadın, yaşadığı belirtilerle baş başa kalıyor ve yakın çevresinden de yeterli destek göremeyebiliyor. Amanda, “Birçok arkadaşım ‘Biz de yaşlandık ama iyiyiz’ diyerek kaygılarımı görmezden geldi” diyor.

TEDAVİSİ NASIL OLUYOR?

Tedavi noktasında ise hormon replasman tedavisi (HRT) en yaygın seçenek olarak öne çıkıyor. NHS’ye göre bu tedavi östrojen ve progesteron seviyelerini dengelemeye yardımcı oluyor. Uygulama şekli ise kişiye göre değişebiliyor; tablet, jel, sprey veya deri yaması olarak kullanılabiliyor.

Sosyal medyada ise kadınlar perimenopozu “ikinci ergenlik” olarak adlandırmaya başladı. TikTok’ta viral olan bu tanım, kadınların yaşadıkları süreci daha rahat ifade etmelerine yardımcı oluyor. “Tropik anlar” gibi esprili söylemler, farkındalığı artırmanın yanı sıra bu döneme dair tabuların da kırılmasını sağlıyor.

Related Posts

Herkes sağlıklı sanıyordu, ‘kara liste’ye alındı: Ağzınıza bile sürmeyin!

Milyonlarca kişinin sağlıklı bir ara öğün olarak tükettiği protein barları için bilim dünyasından en net uyarı geldi. Ünlü gastroenterolog Dr. Neelendu Dey, bu ürünlerin ‘ultra işlenmiş gıda’ sınıfında olduğunu ve içerdikleri katkı maddeleriyle kolon kanseri riskini doğrudan artırdığını açıkladı.

Bağırsağın ruh hali: Depresyon mu, flora mı?

Aniden çöken moral, açıklanamayan kaygılar, sebepsiz huzursuzluk… Bunların hepsi psikolojik olabilir ama kaynağı psikolojiniz değil; bağırsaklarınızdaki sessiz değişim olabilir. Serotoninin %90’ı beyinde değil bağırsakta üretilir. Depresyon, anksiyete ve hafıza sorunlarında bağırsak-beyin hattı giderek daha çok konuşuluyor. Ve evet: Probiyotik bazen antidepresandan güçlü olabilir.

Doğa, ruh sağlığına iyi geliyor

Yeni bir araştırma, kısa süreli doğa temasının kaygı, depresyon ve yorgunluk seviyelerini azalttığını gösterdi.

Uzmanından keneye karşı ‘dışarıda uyumayın’ uyarısı

Uzmanından keneye karşı ‘dışarıda uyumayın’ uyarısı

Anne ve Babalara Dikkat Eksikliği Uyarısı

Psikolog Nazlı Sena Kadem, son zamanlarda artan dikkat eksikliği konusunda ebeveynlere uyarılarda bulundu.

Bilimsel araştırmalara göre bu aromatik bitki 30 dakikadan kısa sürede uykuya dalmanızı sağlıyor!

Uykusuzlukla mücadele ediyorsanız çözüm ilaçlarda değil, fincanınızda olabilir. Bilim insanlarına göre, yaygın olarak bilinen bu aromatik bitki sadece sakinleştirmekle kalmıyor, aynı zamanda uykuya geçiş süresini de ciddi oranda kısaltıyor.