Yasak mı, anayasal hak mı? Memurun grev gerçeği!

Merhaba kıymetli okuyucularım,

Türkiye bugün yine bir sınavdan geçiyor. Memurlar, yetersiz bulunan zam tekliflerine karşı iş bırakma eylemiyle meydanlara çıktı. Kimileri bu eylemleri “yasak” diyerek bastırmaya çalışıyor, kimileri “disiplin cezası” tehdidiyle korkutmaya yelteniyor. Ama asıl hakikat şu ki: Memurun iş bırakması sadece bir tepki değil, anayasal bir hak arayışıdır.

Yargının Tutumu: Memurun Yanında Hukuk Var

Anayasa Mahkemesi, bu konuda yıllardır net bir tavır ortaya koyuyor. Defalarca verdiği kararlarda, sendikaların aldığı iş bırakma kararlarına katılan memurlara disiplin cezası verilmesini hak ihlali olarak değerlendirdi. Çünkü Anayasa’da güvence altına alınan sendikal hak, sadece üye olmayı değil; o sendikanın aldığı karar doğrultusunda eyleme katılmayı da kapsıyor.

Ayrıca Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin çizdiği çerçeve de açıktır: Sendikal haklara yapılan müdahale, “demokratik bir toplumda gerekli” değildir. Dolayısıyla, memurun iş bırakması karşısında disiplin tehdidi, yalnızca hukuka aykırı değil; aynı zamanda caydırıcı ve hakkın özünü zedeleyen bir uygulamadır.

Orantılılık ve Caydırıcılık Sorunu

Mahkeme kararları bize bir gerçeği gösteriyor: En hafif disiplin cezası bile, sendika üyelerini meşru bir eyleme katılmaktan alıkoyacak niteliktedir. İşte bu yüzden, Anayasa Mahkemesi, sendikal eylemleri cezalandırma girişimlerini orantısız bulmuş ve iptal etmiştir. Bu tutum, devletin değil, hükümetlerin hatalı uygulamalarına karşı memuru koruyan bir teminattır.

Bugünün Gerçeği: Geçim Derdi ve Enflasyon

Elbette iş bırakma eylemlerinin ardında yalnızca hukuki gerekçeler yok. Bugün pazar yerinde, markette yaşanan gerçek ortadadır. Enflasyon memurun maaşını her gün eritiyor. Memur, ayın ortasını getirmekte zorlanıyor. Bu şartlarda yapılan eylemler, sadece bir sendikal faaliyet değil, aynı zamanda ekmeğin, sofranın, onurun mücadelesidir.

Sonuç: Haklı Bir Direniş

Şimdi bir kez daha yüksek sesle söylemek gerekiyor:

Memurun iş bırakma eylemi, ne bir suçtur ne de bir keyfilik. Bu eylem, anayasal bir hak, demokratik bir toplumun olmazsa olmazıdır.

Disiplin tehdidiyle memur korkutulamaz. Kamu idarelerinin yasaklarıyla bu tepki yok sayılamaz. Çünkü iş bırakma, yalnızca sendikal bir hak değil; aynı zamanda enflasyonun ezdiği, adaletin yara aldığı bu düzende, vicdanın sesidir.

Related Posts

İslam Memiş’ten o tarih için 6000 TL’lik gram altın tahmini: Yatırımcılar dikkat

Finans Analisti İslam Memiş, altın ve döviz piyasaları için merakla beklenen 2025 ve 2026 tahminlerini katıldığı bir televizyon programında paylaştı. Jeopolitik gelişmelerin piyasaları şekillendirmeye devam ettiğini belirten Memiş, özellikle altın ve …

Araç sahipleri dikkat: Resmi Gazete’de yayımlandı, takip ve kamera sistemi artık zorunlu olacak

Araç sahipleri dikkat: Resmi Gazete’de yayımlandı, takip ve kamera sistemi artık zorunlu olacak

Ekonomik çöküş ahlakı da çökertti

Yoksulluk, yolsuzluk ve yasaklarla (3Y) mücadele edeceğini belirterek iktidara gelen AKP, ülkeyi teslim aldığı büyük 2001 krizinden daha derin bir krize soktu. Bu kriz, milyonlarca yoksul vatandaşın yanında büyük bir dolandırıcı, vergi kaçakçısı ve suç örgütü çetesi doğurdu.

Petrol devleri 25 milyar dolar kaybetti

Petrol devlerinin yılın ilk yarısındaki kârı, düşük petrol fiyatları ve maliyet baskıları nedeniyle 24,9 milyar dolar azalarak 103,9 milyar dolara geriledi.

Araçlar için fatura dönemi başlıyor: Ödeme yapmayanın beygir gücü düşecek

Otomotiv dünyasında tartışma yaratan yeni bir dönem başlıyor. Volkswagen, bazı elektrikli modellerinin tam beygir gücüne ulaşabilmesi için sürücülerden aylık abonelik ücreti talep etmeye başladı. Abonelik ödemeyen kullanıcıların araçları yazılımsal olarak kısıtlanacak.

AKP’nin itibarı ateşten gömlek: Halka giydirdiler ‘yan’ diyorlar

Türkiye’de milyonlar borç batağında. AKP 23 yıllık iktidarında çevresini halkın kaynaklarıyla zenginleştirirken milyonlara yoksulluk, sefalet ve borç kaldı. Borç yükü ise son bir kaç yılda hem çoğaldı hem de ödenemez hale geldi. Hal böyle olunca …